Ekrem
Kategori:Teknolojik Haberler
| Tarih:
29.09.2012 19:46:27
Bu yazı 851 defa okundu
Söyleşi
İnternette gezinirken kodcu.com da denk geldiğim bir röportajı kopyala yapıştır ile paylaşmak istiyorum. Cep telefonumda kullandığım iş bankasının cep uygulamasını geliştiren firma, duyduğum kadarı ile finansbankın da cep uygulamasını geliştirmişler. Heh işte o, pozitron. Şahsen konuya meraklı ve ilgili olduğum için ve öğretmenleri gibi öğrencilerimin de ilgi duyabileceğini düşündüğüm için sitemde paylaşmayı uygun gördüm ;-)
Bu röportajımızı Türkiye?nin önde gelen yazılım firmalarından Pozitron ile gerçekleştirdik. Pozitron firmasının kurucusu Fatih bey ile röportajımızı keyifle okuyabilirsiniz.
Kodcu.com : Bize kendinizden ve Pozitron?dan bahseder misiniz?
Fatih İşbecer : 1993 yılında Galatasaray Lisesi?nde öğrenciyken Amerika?da AFS öğrenci değişim programıyla Florida?ya gittim. Amerika?da bile internet yeni yeni yaygınlaşmaya başlamıştı. Florida?da okuduğum okulda sadece kütüphanenin internet bağlantısı vardı ve Türkiye?de de sadece bir arkadaşımın Boğaziçi Üniversitesinde profesör olan babasının e-mail adresi vardı. Onunla yazışırken ve o zaman tarayıcısı olmayan internette gezinirken teknolojide bir devrim yaşandığını düşünüp bunun Türkiye?ye de yayılacağını farkettim. Bunun üzerine Türkiye?ye döndükten birkaç sene sonra İstanbul Teknik Üniversitesi?nde öğrenciyken 5 arkadaşımla Pentagraph firmasını kurarak internet girişimciliğine adım attım. İşin ilginci çok erken bir dönemde internet konusuna eğilmemize rağmen yabancı bir iş modelini kopyalamayı akıl edemedik. Keza özgün bir İnternet tabanlı bir iş fikrinin de peşinden gitmedik bunun yerine ağırlıklı olarak bu işin yazılım ve altyapı tarafı ile uğraşmaya zaman ayırdık.
3 sene kadar bu alanda freelance olarak Pentagraph ile hizmet verdikten sonra 2000 yılında 24 yaşında Pozitron?u 4 ortağımla birlikte kurduk. 5 sene zarfında oldukça uzattığım okulumu bitirdim ve 2005 senesinde firmanın tamamını satın alarak tek başıma devam etmeye karar verdim. 2006 yılında da yazılım alanında bir daralmaya ve uzmanlaşmaya giderek mobil uygulama alanına girmeye karar verdim. Bu bir dönüm noktası oldu ve Pozitron olarak kısa bir sürede Türkiye, Ortadoğu ve Avrupa?da 30?un üzerinde FORTUNE 500 firmasına mobil çözümler üreterek milyonlarca son kullanıcıya ulaşmayı başardık.
2007 yılında Endeavor derneği tarafından Türkiye?de yılın girişimcilerinden seçildim ve 2010 yılında ABD başkanı Barack Obama tarafından düzenlenen Girişimcilik etkinliğine Türkiye?den davet edilen 5 girişimciden biri oldum.
Kodcu.com : Mobil dünyasında sizi diğer şirketlerinden farklı kılan noktalar nelerdir?
Fatih İşbecer : Hem son kullanıcıya hem de şirketlerin saha satış ekiplerine yönelik ürünler geliştiren bir ekibiz. Ürünlerimizi Mobil Bankacılık, Ödeme sistemleri, Mobil Ticaret, Saha Satış Otomasyonu ve Kimlik Doğrulama kategorileri altında topluyoruz.
2006 yılından bu yana 14 farklı bankaya sunduğumuz çözümler sayesinde Türkiye?de mobil bankacılık ve mobil güvenlik alanında lider konumuna eriştik. Müşterilerimizin istekleri ve yönlendirmeleriniz doğrultusunda her platformda geliştirilen mobil bankacılık hizmetlerimizi sürekli geliştirip daha yenilikçi özellikler sunmaya devam ediyoruz.
Son yıllarda yurt dışındaki ilişkilerimizi güçlendirerek Katar, Dubai, Polonya, Almanya ve Amerika?nın da arasında bulunduğu 9 farklı ülkeye yazılım ihraç ediyoruz. Pozitron bu alanlarda başarılı olmak için birçok şirketin aksine ekibine çok ciddi yatırım yapıyor. İmkanlarımız dahilinde ülkemizin en iyi mühendisleri ile çalışmaya özen gösteriyoruz. İçeride rekabetçi ancak oldukça konforlu bir çalışma ortamı kurmaya gayret ediyoruz, ekibimizi teknik açıdan zorlayarak kendilerini de geliştirmelerini sağlıyoruz. Ayrıca önemli bir özelliğimiz olarak bilgi paylaşımını söyleyebilirim.
Çalıştığımız kurumların bizce hatalı ve kendileri açısından zararlı ya da faydasız bir karar vermeleri durumunda bu karardan gelir elde edecek dahi olsak kendilerini mutlaka uyarıyor ve doğru şekilde yönlendirmeye azami şekilde gayret ediyoruz. Bu orta uzun vadede ciddi bir güven tesis ediyor ve ekipler ahenk içerisinde birbirlerinin görüşlerine saygı göstererek çalışmaya devam edebiliyorlar. Elbette iyi ekip farkını sahaya çıkardıkları uygulamalarda da gösteriyor.
Kodcu.com : Geliştirdiğiniz mobil ürünlerin arka planında kullanılan yazılım teknolojileri nelerdir ve neden tercih ettiniz?
Fatih İşbecer : Mobil uygulamaları iOS icin Objective-C, Android ve diğer platformları ise Java ile geliştiriyoruz. Windows Phone C# kullanıyoruz. Backend de ise Java, Python ve Scala kullanıyoruz. Buradaki seçimlerin bize bağlı olmayan çeşitli sebepleri oluyor, örneğin iOS icin Objective-C dışında bir şansınız bulunmuyor. Alt yapıda büyük kurumların hepsi Java desteği verdiği için büyük ölçüde Java kullanıyoruz. IT operasyonlarında ise Python da kullanıyoruz. Scala ise Java ile uyumlu olduğu için Java kullanılan her yerde kullanılabiliyor, biz de birkaç projemizde tamamen veya kısmen Scala kullandık. Bunlar dışında pek çok açık kaynak kodlu olan framework/library ler kullanıyoruz. Bunun dışında HTML5 ve farklı bazı dillerde de çalışmalarımız oluyor.
Kodcu.com : Mobil ürünlerin kullanımda ki yoğunluk ne oranda ? Bu yoğunluğun üstesinden gelmek için nasıl alt yapı önlemleri aldınız
Fatih İşbecer : Saniyede 200 istek gibi rakamlara ulaşılabiliyor. Mobil için özel değil bütün diğer web tabanlı sistemlerde de kullanılan yük dağıtma yöntemlerini ve distributed caching (memcache vs.), content distribution network (CDN) ve NoSQL gibi teknolojileri de gerekli olduğu zamanlarda kullanıyoruz.
Kodcu.com : Konu banka olunca yazılımların doğru ve devamlı çalışması çok önemlidir, bu noktada uygulamalarınıza nasıl bir kalite süreci uyguluyorsunuz?
Fatih İşbecer : Başarısı Testİstanbul yarışması ile de tescillenmiş, Türkiye?nin en iyi üç test & kalite güvence (quality assurance) ekibinden birine sahibiz. Sadece banka değil tüm projelerimizde uygulamalar ufak paketler halinde kodlanıp, kalite güvence ekibimiz tarafından test edildikten sonra onay için müşteriye gönderiliyor. Bütün paketler için bu adım tekrarlanıyor ve proje sununda uygulama bütün olarak test ediliyor. Buna ek olarak özellikle bankaların kendi test ekipleri de uygulamalarımızı test ediyorlar sürecin sonunda da oldukça tavizsiz uygulanan test, UAT ve preprod ve prod geçişlerimiz oluyor.
Kodcu.com : Pozitron olarak Cloud yapılarına nasıl bakıyorsunuz ve kullanıyor musunuz?
Fatih İşbecer : Amazon Web Services (AWS) Cloud?u birçok projemizde aktif olarak kullanıyoruz. Google AppEngine ve Heroku için de bazı çalışmalarımız bulunuyor. Microsoft bir süre önce Azure platformunu çok agresif bir şekilde pazarlıyordu ve onlarla da görüşmelerimiz olmuştu.
Kodcu.com : Mobil uygulamalar için tercih ettiğiniz veritabanı seçenekleri nedir? Ve neden?
Fatih İşbecer : Mümkün olduğunca veritabanı bağımsız geliştirme yaptığımız için ve alt yapıda birlikte çalıştığımız firmalara göre de bu seçim çeşitleniyor. Aktif olarak Microsoft SQL Server, Oracle, MySQL ve Postgresql ile çalışıyoruz. Operasyonel olarak bizim yönettiğimiz ortamlarda özel bir gereksinim olmadığı müddetçe MySQL/Postgresql gibi veritabanlarini tercih ediyoruz.
Kodcu.com : Yazılım geliştirme metodolojisi olarak neyi tercih ediyorsunuz ? Lean, Kanban, Scrum , ? ?
Fatih İşbecer : Her projede takip ettiğimiz tek bir yazılım metodolojimiz bulunmuyor. Beraber çalışılan firma ve ekibe göre waterfall ile scrum arasında projenin çeşitli aşamalarında da değişebilen endüstride kullanılan metodolojilerin bizim için uygun taraflarını içeren bir süreç izliyoruz. Ancak son dönemde Scrum ve Agile yöntemler diğer çalıştığımız yöntemlerden bir adım daha öne çıkmış durumda? Tüm ekibi Agile bir yapıya geçirmek kolay olmasa da bu konuda aksiyon almak için organizasyonumuzu tekrardan düzenliyoruz.
Kodcu.com : Yazılım ekibinizde performansınızı artıran ve bize tavsiye edeceğiniz ne tür araçlar kullanıyorsunuz ? Örneğin Jira veya benzeri ?
Fatih İşbecer : Proje takibi için JIRA kullanıyoruz. Böylelikle yapılması gereken görevleri ve iyileştirmeleri daha düzenli takip edebiliyoruz. JIRA?ya ek olarak Basecamp gibi araçlarda kullanılıyor.
Versiyon yönetim sistemi olarak subversion ve mercurial, build otomasyonu için ant ve maven, daily build için jenkins, kod kalitesini gözlemleyebilmek için de sonar kullanıyoruz. Ayrıca sağlam sürüleri QA ekibine ve müşterilere ulaştırmamızı kolaylaştıran kendi geliştirdiğimiz bir yazılım da bulunuyor.
Kodcu.com : Teknoloji firma yöneticilerine tavsiyeleriniz nedir ?
Fatih İşbecer : Çok hızlı değişen bir sektörün içindeyiz. Bu yüzden sürekli yenilikleri takip etmeleri ve bir adım önde olmaları gerekiyor. Tabi öngördüğünüz yenilikleri gerçekleştirmek için çok iyi bir ekibe ihtiyaç var. Bu yüzden ise alım süreçlerinde çok dikkatli olmalarını ve kurabildikleri en iyi ekibi kurmalarını tavsiye ederim.
Kodcu.com : Belirsizlik konisinin son derece geçerli olduğu bir pazarda, projelerdeki belirsizliği nasıl yönetiyorsunuz?
Fatih İşbecer : Ülkemizde proje yönetimi her alanda oldukça zor özellikle yazılım gibi insanların hafife aldığı ve fiziksel parçalardan oluşmayan bir süreçte proje yönetimi farklı endüstrilere göre çok daha zor yürümekte.
Ülkemizde maalesef karar alma süreçleri çok uzun ve karar alma sürecinin ardından yazılım geliştirmeye tanınan süre ise çok kısa. Hatta bu genel bir kaidedir bile diyebiliriz. Dolayısı ile Türkiye?de yazılım geliştirmeye dair proje yönetimi maalesef çok bilimsel ilerlememektedir. Süreler alıcının hoşuna gidecek şekilde belirlenmekte ve projenin birinci gününde tutturulamayacağı kesin deadline?lar ile yola çıkılmaktadır. İşin kötüsü bunu hem alıcının teknik kadrosu hem yazılım ekipleri bildiği için birinci günden tutturulamayacak teslim tarihleri ile yola çıkmak ekiplerin motivasyonunu da öldürmektedir.
Proje yönetimi de gecikmenin dokümante edilmesi şeklinde ilerlemektedir. Bu ciddi bir belirsizliktir ve kesinlikle profesyonel ve işini bilen ekiplerle çalışarak en aza indirgenebilir. Keza bunun dışında özellikle mobil alanda uygulamayı gören herkesin bir değişiklik talebi iletmesi ve bunun teslim tarihlerine yansıtılmadan halledilmesini istemesi de bir diğer zorluktur.
Bu süreçleri başarılı yöneten firmalar ise rakiplerinden ayrışabilmektedir. Tecrübeli ekiplerle çalışıldığı takdirde projelerde ki acaba başarısız olur muyuz endişesi azalmakta ve yerini sadece tarihlerin kaymasına bırakmaktadır ve genelde iyi çalışan ve ciddi entegrasyon gerektiren projelerde bu süreç normal karşılanmaktadır. Bir de mobil sektörün gerçek bir ihtiyaç haline gelmesi ile beraber firmalar bu projelere daha yetkin ekiplerini kaydırmakta ve bu da projelerin daha sağlıklı ilerlemesini sağlamaktadır.
Kodcu.com : Değerli bilgiler paylaştığımız için teşekkür ederiz.