Kastamonu depremzedeler için el ele gönül gönüle kardeşlik köprüsü oluşturdu. 17
Ağustos depreminde de aynı duyarlılığı gösteren Kastamonu, depremlere ve bu
acıya hiç de yabancı değil.
Gençler ve orta yaşlılar hatırlamasa da Kastamonu 1943 yılında hemen yanı
başında meydana gelen ve büyük acılara sebebiyet veren depremi yaşamış bir il.
Cebrail Keleş / Kastamonu Postası
70'li yaşlar ve üzerindekilere depremi sorunca aldığımız cevap, kaleden düşen
kayalar ve Tosya'dan gelen haberler oluyor.
1943 yılında meydana gelen depremde acıyı en fazla yaşayan ilçemiz, fay hattının
üzerindeki Tosya olmuş.
Sene 1943... 26 Kasım`ı 27 Kasım`a bağlayan gece... Saat 00:20... Ilgaz`dan
Taşova`ya bir alanda yaklaşık 4 bin kişinin canını alan ve tarihe Tosya-Ladik
Depremi olarak not düşülen felaket...
Tosya, 27 Kasım 1943 yılında meydana gelen depremde 820 evlâdını kaybetmiştir.
Anadolu`nun çok büyük kısmında hissedilen 7.2 büyüklüğündeki bu deprem, doğuda
Taşova`dan batıda Ilgaz`a kadar uzanan ve takriben 45 bin kilometrekareyi
kapsayan bir bölge içinde kasaba ve köylerdeki evlerin yüzde 75`i (ortalama
olarak 40 bin ev) tümüyle yıkılmış ya da ağır hasara uğramıştır. Sayısı tam
olarak belirlenememekle birlikte yaklaşık 4 bin kişi ölmüş, 5 bin kişi ise
yaralanmıştır.
Büyük Şairimiz Rıfat Ilgaz deprem sonrasında gittiği Tosya?da gördüklerini,
yaşadıklarını zelzelenin geride bıraktığı acıları Tosya Zelzelesi şiirinde
şöyle dökmüştür dizelerine:
TOSYA ZELZELESİ
Bu aksam başı dumanlı Ilgaz'ın
Devrek'in üstünde bulutlar,
Havada yağmur ağırlığı...
Kepenkler erken çekildi,
Hanönü`nden dağıldı memurlar
Kısa kesti paydos düdüğünü
Çeltik fabrikası...
Sustu dokuma tezgâhları
Durdu iki bin mekik
İki bin dokumacı vardı uykuya
Saat biri otuz beş geçiyor...
Köpekler silkindi uykudan...
Değişti bir anda manzara,
Canlı cansız devrildi ne varsa ayakta,
Yok, oldu insan emeği...
Döküldü sokaklara insanlar
Ölüler kaldı yerinde...
Vakitsiz giden hastalarına
Üzülecek hemşireler kalmadı...
Sağ kalan çocuklarımız bir daha
Karşısına çıkmayacaktır Öğretmen Kâzım'ın.
Çocuğunu emziren kadının
Soğudu memesinde sütü...
Kimler dönecek köyüne,
Hana sağ inenlerden;
Yolcular yataklarında gömülü
Atlar ahırda ölüdür.
Bozuldu tezgâhlar, düzenler,
Mekik tutan eller kırıldı;
Yarın Çeltik Fabrikası işbası çalamaz,
Artık uyandıramaz çalsa da
Yedi yüz Tosyalı`yı uykudan!
( Fotoğraflar İhsan TABAK koleksiyonundan.)