Ekrem
Kategori:Çalışma Notları
| Tarih:
1/30/2015 9:48:55 AM
Bu yazı 5666 defa okundu
SEO Yazı Dizim 3
İnternette ben neden varım sorusunda kalmıştık. Buradan devam edelim.
Ben neden internetteyim sorusunun cevapları:
-Anısı kalsın diyerek, gündelik notları internete taşımak(Bu en kuvvetli 1. fikrim)
- Yazdıklarımın altında yorum biriktirmek. Yorum biriktirmek.( Bu durum ilk başta, eğlenceliydi fakat
sonrasında iş polemik
derecesinde hat safhalara ilerleyince; genel anlamda yorumlara kapalı kaldım. Onaylamadım.)
-Yaptığım çalışmaları internette tanıtmak.
- Hayratlarımın (Veresiye Takip, Akıllı
ev üzerine, Personel Takip, Kasa Takip ) alt yapısına yönelik destek sunmak. Mesele
hala bu ve benzeri programlarımı kendi sunucumda tutuyorum, kullanıcılar güncelleştirmelerini
buradan indiriyorlar. Bu desteğimi
sonlandırmak istemeyişim.
- Hususi olarak öğrenci notlarını ve aklımda kalan anılarını siteme not etmek
- Çevrem gördüğüm, sustuğum vakit sıkıldığım durumları aktarmak
Yukarda belirttiğim maddeler detayda alt maddelere ayrılabilir fakat genel anlamda durumumu
özetledim. İşte bu yazdıklarım şu
ana kadarki durumun özeti mahiyetindeydi
Sitemi yayımlamak için de önce temel html kodlarını kullanmıştım. Burada Google ile işim hiç olmadı.
Akabinde wordpress ile
tanışınca yönetim paneli işini pek sevdim. Wordpress'e ilkin temaları düzenlemekle giriş yaptım,
akabinde temel php kodlarından işi
ilerlettim ama kendi içersinde 3 ayda 1; 6 ayda 1 güncellemesi çıktıkça, benim eklediğim php kodları
değişiyordu. Bundan ötürü
tema haricine pek fazla php kodu eklememeye başladım.(sene 2008,2009), Bu esnada alexa(Bunun
ne olduğunu sonraki
yazılarımda detaylı anlatacağım) sıralamam 100000 yüzbinlerin altına inmişti. Sitemin popüler
olmasından memnun olmamdan
dolayı da o zamanlar haftanın 3 veya 5 günü gündelik notlarıma yazılar eklemeyi ihmal etmiyordum.
Derken hayrat olarak yaptığım
programdaki veriyolunu yanlış yazdığımı farkedince, dosyalarımı site içersindeki "ekrem" klasörü
içersinde bulundurmam gerekti.
İşin detayına inmek istemiyorum, epeyce bir teknik mevzu. İşte bu hamlem beni Google ile aramı
soğuttu.
Sitemin ana dizinindeki www.egulcu.net/index.html dosyasını www.egulcu.net/ekrem/index.html ye
yönlendirmem, SEO açısından
ve dahi alexa sıralamamı bir hayli gerilere attı. 1000000(bir milyon) dan başladım 8 milyonlara kadar
geriledim. Sonrasında zaten
elimi sürmedim, SEO yazılarını bile görmezden geldim. Çünkü bir faydası yoktu. Yaptığım
programlardan ötürü geri adım atma
şansım olmadı. Bunun sebebi wordpress kullanmamdı çünkü, geri adım atamazdım.(Acemilik böyle
bir şey işte :))
Yazımda buraya gelirken araya bir paranteze açarak bir durumun izahını yapmam gerek.
Wordpress kullananlar bilirler, SEO için wordpress biçilmiş kaftan. Dünya çapında
geliştiricisinin olması, ücretsiz SEO ile ilgili temalarının epeyce bol olması, Yazılan yazıları SEO için
kendisi ping göndermesi, SEO ya uygun adres üretmesi gibi gibi gibi bir sürü artıları olan bir yapıda
geliştirildiği için benim şu anda yaşadıklarımı wordpress(kısaca içerik yönetim sistemi kullananlar)
kullananlar(buraya dikkat geliştiricilerden bahsetmiyorum) düşünmezler, düşünmeyi ihtiyaç bile
hissetmezler.
Örnek:wordpress kullananlar yazı başlığının H1 veya h2 düzeyini kendileri AYARLAMAZLAR!... Bu
çook basit bir örnek ama işte
benim içinde bulunduğum durum içersinde bu göz ardı edilemeyecek kadar mühim bir konu; ki bunun
gibi daha neler var neler...
Toparlıyorum, 2010 da siteme "ekrem" klasörünü ekleyince, alexa sıralamam bozuldu. 2011, 2012,
2013 ve dahi 2014'ün ilk çeyreği
benim SEO'ya gözlerimi kapadığım yıllar oldu. Durumum bu.
Taa ki geçen sene aspx te kendi sitemi kodlamaya başladım, işin rengini değiştirebileceğimi farkettim,
alexa sıralamamda kabaca
21 milyonları görüyordum ama SEO için vakit ayırmak, ders çalışmak istemiyordum. Yaptığım
çalışmayı şeklen beğeniyordum. Bu
da bana yetiyordu
Yetiyordu diyorum çünkü bir öğretmen olarak bu alanda herhangi bir hedefim yoktu. Neden olsun
ki kamu personeliyim, bu
alanda var olmaya ihtiyacım yok ki. İşte bu düşünce burnumun ucundaki kocaman deryayı, bir su
damlası gibi göstermeye yetmişti.
Taa ki bizim Efehan ile sohbet edip, kafamızın dank etmesine kadar.
Yazıyı fazla uzatmak istemiyorum. Devamı sonraki yazımda, muhabbetle kalın.