Ekrem
Kategori:İnternet Günlüğüm
| Tarih:
1/12/2018 11:43:41 PM
Bu yazı 3885 defa okundu
CENAZE MERASİMİNDEN
Sıtkı Murat DEMİRCİ, Emre BAYAZIT ve Zafer AKDOĞAN hocalarımla beraber, Şevket abinin(KADİROĞLU) babasının cenaze namazını kılmaya tepeharman köyüne gittik. Cuma namazına köye yetiştik. Cenaze namazına yetişmek üzere gelecek misafirleri, vaaz hocasına evvelden belirttikleri için, yaklaşık ezandan sonra 10 dakika gecikmeli bir şekilde köye varmamıza rağmen, namazın ilk sünnetine rahat bir şekilde yetiştik. (Cemal abi, yolu şaşırınca cuma namazının bitiminde, ancak cenaze namazına yetişebildi, bunu da buraya not olarak belirteyim.)Bu arada merhumun torunu anladığım kadarıyla, Kastamonu müftülüğünde vazifeli olduğundan, vaaz veren hocamız, Tosya müftüsüydü. Ezandan evvel Tosya'dan giden imam arkadaşlar, mevlidi şerif okumuşlar. Şahsen isim olarak tanıdığım imam efendi yoktu aralarında, fakat vaiz hocamız dahil, gelen arkadaşları sîma olarak tanıyordum.
Cenaze namazını Tosya müftülüğünde vazifeli hafız bir hoca efendi kıldırdı. Ardından cenazenin defnine geçtik. Mezarın içinde lahit diye tabir ettiğimiz kısım yoktu. Bilenlere konunun izahını bırakırım fakat gene de buraya not düşmek bâbından lahit kısmının yapılmadığını belirteyim. Merhumu sağ tarafı üzerine yatırdılar, akabinde 10cm kalınlığında yaklaşık 1 metre uzunluğunda kalaslarla üzerine örterek, toprak attık. Akabinde imam efendiler sureleri ve duaları okudular, amin diyerek kabrin başından ayrıldık. Mezarlıktan ayrıldıktan sonra, caminin kenarında pide, ayran ikramı yapıldı. Bu kısım için Allah Teala kabul buyursun diye notumu düşmeden geçmek istemedim.
Köyde Murat beyin dikkatinden kaçmayan bir husus daha var. O da Caminin yanına yapılan kuraklığın yanını örtmek için kesilen ağaçlar el testeresi ile kalas hâline getirilmiş. Yani eskiden, ismini tam olarak bilmiyorum ama, iki kişinin karşılıklı kullandığı büyük testereler vardı. Onlarla kesilmişti o gördüğümüz yan kapaklar. Testere izleri üzerinde duruyordu. Keşke fotoğraf çekseydim, neyse yapacak birşey yok. Sadece el işçiliği bununla da sınırlı değil; şöyle ki köy teknolojiye biraz mesafeli olunca ortaya el ustalığından ürünler meydana geliyor. Yazması biraz abesle iştigal fakat değinmeden geçemeyeceğim. Tuvalet ihtiyacım gittiğimde Şevket abinin merhum babasının evindeki tuvalet taşı bile el işçiliği ile işlenmiş. Yani taşın kertmesi var, oyması var, pahı var. Ne diyeyim. Ustalık. Yaptıktan sonra olmuş.
Dönüş yolumuzda biraz bulgurcuk yağışına da yakalandık. Bir ara teneffüs benzerinden, mola verdik. (Emre bey, çektiğin fotoğraf duruyor mu?) Şoförümüz Murat bey sağ olsun sarsmadan sürünce ara ara uyuyarak, uyuklayarak Tosya'ya arkadaşlarla beraber geldim.
Tosya'ya geldikten sonra ayakkabımın çamuruyla esnaf kefalette çalışan Hasan beye de geçmiş olsun ziyaretine gittim, onu da maşaallah gayet sağlıklı gördüm. Malum dünkü trafik kazasındaki şoförlerden biri kendisiydi. Yaralanan diğer şoförü tanımıyorum fakat duyduklarımdan hareketle şunları belirteyim, şu anda Karabük'te; gözünden, omzundan ve bacağından yaralı. Üniversite hastanesinde tedavi görüyor.
Kazanın oluş şekli itibariyle anladığım, düz yolda iken; Hasan abi, kendi şeridinde yolda giderken, karşıdan gelen araç yaklaşık 15 metre mesafede, aracı Hasan abinin önüne kırıyor ve kaza gerçekleşiyor. Rabbim muhafaza buyursun. Elim bir vakıa.
Bu yolda dayımın eşi Hanife yengem, Mehmet Şen abi, Şevket abinin babası, yani 2 sene de bir veya ertesi sene tanıdıklarımdan, tanıdık yakınlarımdan birileri ölümlü kazaya karışınca, o yolda araç kullanırken 2 kere düşünmeden edemiyorum. Takdir Allah Teala'nın, buna hiç sözüm yok. Biz elden tedbiri bırakmayacağız.
Bu kadar gündelik not yeter, ahiret azığımızı doldurmaya bakalım biz. Gerisi takdiri ilahi. Yazının bu kısmına geldiyseniz, muhtemelen yukardakileri okumuşsunuzdur, okuduğunuz için teşekkür ederim.
Tosya haberlerinde, bu trafik kazası ile ilgili habere ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.
Kaza sonrasındaki videoyu da burada paylaşayım.
Cenaze merasimi ile ilgili fotoğrafları tosya din görevlileri ve dayanışma derneğinin facebook sayfasından aldım. Bu sayfaya ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.